Eşitsizliğin temeline nüfuz edip kadının elini güçlendirmeli, her sektörde kadınlar için istihdam ve fırsatlar yaratmalı, cinsiyetler arası eşitsiz ücretlendirmeye ve ayrımcı tavırlara birlikte karşı koyabilmeliyiz.
İş yerinde ve kurumlarda toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için yapılacak kurum içi eğitimler ve çalışmalar bu yüzden büyük önem taşıyor. Çünkü aynı deneyimi yaşamayan ‘en üsttekiler’ böyle bir bariyerin varlığını inkar gelebiliyor. Birçok alanda hareketle bu tavanı kırmak için ortak çaba gerekiyor.
‘Cam Tavanlar’ üzerimize örtülmüş ve emeğimiz onca şeffaflığına rağmen ‘görülmez’ kılınmış olabilir ama bunlar asla kırılmaz bariyerler değiller. ‘Eşit İşe Eşit Ücret ve Eşit Haklar’ birlikte mümkün…
Kadınlar iş gücü piyasasında; gerek sigortalar, tazminat, ücretli tatil ve emeklilik planlaması gibi ‘yan haklarını’ ve diğer ‘sosyal haklarını’ kullanırken gerekse ‘ücret yönetimi’ ve ‘terfi’ durumlarında haksızlıklara ve ayrımcılığa maruz bırakılıyor. Oysaki iş ve günlük hayatlarımızda eşitliğin garantisi olan tümü demokratik bu haklarımız, toplumsal cinsiyet bağlamında ayrı düşünülemez.
Bazı işlerin yönetimiyse sadece bir cinsiyete atfediliyor ve kadının kapasitesi yoksun görülüyor. Emeğiyle yükselmesi beklenen kadın çalışanlar, ata erkinin görünmez engeller silsilesi de diyebileceğimiz camdan tavanlara çarpıyor. İş yaşamı gibi eril bir alanda, ‘Cam Tavan’ metaforuyla ifade edilen bu engellenmeye değil, şeffaf ve eşit mesafede duran etik kurallara ve sürdürülebilir politikalara ihtiyacımız var.
*Çalışma Hayatında Kadınlar Endeksi 2021 Raporu’na göre; Türkiye, kadınların çalışma hayatındaki temsil oranında listenin sonlarında yer alıyor. (WEF Global Gender Gap Report, 2020 )
Rakamlarla Türkiye
Dünya Ekonomik Forumu’nun 153 ülkeyi kapsayan Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre Türkiye, ekonomik katılım ve fırsat eşitliği, siyasi yetkilendirme, eğitimsel kazanım, sağlık ve hayatta kalma gibi kriterler göz önünde bulundurulduğunda, 133. sıraya geriledi.
2020’de Türkiye, üst düzey rollerdeki temsil bakımından 153 ülke arasında 132. sırada yer alıyor. Erkekler ve kadınlar arasında en yüksek farkın olduğu endekslerden biri.
Türkiye’deki uzman meslekler ve teknik elemanlar arasındaki kadınların oranı %40.1. Bu oran, Türkiye’yi dünya genelinde 111. sıraya getiriyor.
Kasım 2020 verilerine göre; işgücüne katılım oranı kadınlar için yaklaşık %30.6 iken erkeklerde bu oran %68,4. Kasım 2019 verileri ile kıyaslanınca ise kadınların işgücüne katılım oranının yaklaşık %3.3 azaldığı görülüyor.
İstihdam oranına baktığımızda ise, Türkiye’de erkeklerin istihdam oranı %60,2 iken kadınlarda bu oranın %26 olarak gerçekleşiyor.
Dünya genelinde kadınlar erkeklere göre yaklaşık %20 daha az ücret almaya devam ediyor. Türkiye’de ise bu oran %15,6.