Daha ilkokula bile gitmiyordum. Fen bilgisi öğretmeni annem ve inşaat mühendisi babam her akşam hemen hemen aynı saatte eve geliyordu. Benim de yuvadan geliş saatimle birleşince çekirdek aile olarak hepimiz toplandığı saat aşağı yukarı aynı oluyordu.
Dün öğlen yediğini hatırlamayan biri olarak hafızamda neredeyse birebir yer eden şeylerden biri, her akşam Amerikan servisleri ve tabakları yuvada öğrendiğim şarkılar ve marşlar eşliğinde teker teker yemek masasına taşımamdı.
Annem o sırada yemeği hazırlarken, babam büyük bir itinayla salatayı (çünkü salata yapmak ciddi bir işti) yapardı. Ben o bir karış boyumla (bıçaklar hariç) pıtı pıtı her akşam tabak, bardak vs. masaya taşırdım. Yazılı kurallar yoktu, herkes doğal akışında sorumluluğunu bilir, masa birlikte hazırlanır, birlikte yemek yenir, birlikte sohbet edilir, sonra da birlikte toplanırdı. İşin bir de ‘yiyecek hiyerarşisi’ kısmı var ki, o da bir başka yazı konusu.
Babam baraj yapıyordu ama evdeki tüm tadilatlardan annem sorumluydu. Lise gömleğimi babam ütülerdi, zira benim ütülediğim gömlek pilili eteğe döndüğü için babam sabah kendi gömleğini ütülerken benimkini de aradan çıkarırdı.
Babam, ortaokulu bitirene kadar DSİ’den her öğlen arası koştura koştura gelir yemeğimi ısıtırdı (benim tüm yanıcı, kesici aletler gibi evde tek başıma ocağı kullanmam da yasaktı). Tüm bunlar benim için o kadar sıradandı ki bugün bile bir yazının girizgahı olması hala garibime gitmiyor değil.
Benim için ‘sıradan’ olan ama aslında bütün ‘yaşamı şekillendiren’ evde eşitliğin, sadece ev içi emeği görünmez olmaktan çıkarmadığını, aslında dünyayı algılama ve davranış biçimimi de yapılandırdığını yıllar sonra fark edecektim.
İşte bu farkındalık, sadece Awen for Us’ın temellerini atmakla kalmadı, çocuklukta duygusal ihmalin önlenmesi konusunda çalışan Geleceğe Dokunan Anneler sosyal girişiminin kurucusu Aslı Özdemir’le birlikte bir inisiyatif olarak başlattığımız Evde Eşitlik Var (www.evdeesitlikvar.com ) ‘ın da başlangıcı oldu.
Bu inisiyatif, bugün Türkiye’de bir ilke imza attı. Evde Eşitlik Var inisiyatifinin Sivil Düşün tarafından desteklenen ve Elma Yayınevi tarafından basılan, ‘Bizim Evde Eşitlik Var’ sticker’lı çocuk hikaye kitabı ve ebeveynler için ‘Evde Eşitlik Var Kılavuzu’ geçtiğimiz günlerde yayınlandı.
İşimiz Eşitlik: Sizin evde eşitlik var mı?
Evde ve Dilde Eşitlik, Awen for Us’ın odaklandığı 3 ana konudan ikisi. Dolayısıyla bu çalışma Türkiye’de kendi alanında bir ilk olmasının dışında, renklerin, mesleklerin ve bakım emeği sorumluğunun cinsiyetinin olmadığını göstermesi açısından çok kıymetli.
Hala sticker’lı her şeye bayılan biri olarak, takdir edersiniz ki hem toplumsal cinsiyet eşitliği temalı bir çocuk kitabı yapmak çok eğlenceli ve bir o kadar da öğreticiydi.
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmihan Artan’ın müthiş enerjisiyle kaleme alınan ve çok sevgili hocam Doç. Dr. Sevgi Kesim Güven’in katkıları ve Esra Sabık Turgut’un o müthiş çizgileriyle hayat bulan “Bizim Evde Eşitlik Var” kitabında yer alan her bir sahne, her bir kare, her bir kurgu için harcadığımız zaman ve emeğe bugün baktığımda gerçekten değer diyorum.
Bir de Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Şehnaz Şişmanoğlu Şimşek tarafından kaleme alınan ‘Evde Eşitlik Kılavuzu’ var ki hem kendimiz hem çocuklar için daha eşit, daha huzurlu, güvenli evler ve dünyalar inşa etmenin ipuçları açısından adeta bir başucu rehberi.
Fırından yeni çıkmış bu seri geçtiğimiz günlerde Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nın (KEDV) Koordinatörü sevgili Didem Demircan’ın liderliğinde, yine KEDV’den Selen Gökdeniz, Perihan Uluğ, Şükran Aytulun ve hakkını asla ödeyemeyeceğim dünya tatlısı Aleyna Nur Eker aracılığıyla İstanbul, Ankara, Mardin, Biga, Düzce, Adana ve deprem bölgesindeki okul öncesi eğitmenler, yuva öğretmenleri ve mahalle anneleriyle buluştu. Bununla da kalmadı, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişim Öğretim Görevlisi Dr. Selen Gündüz’ün değerli katkılarıyla ‘etkileşimli kitap okuma’ pratiği yapıldı.
Tüm bu yolculukta Olay Tuğba Deniz Usluel’e, canlarım Simge Yazıcı ve Arda Yazıcı’ya ve ‘Benim için okur musun’ dediğimde beni kırmayan çocuk kitapları yazarı Selen Aydın’a da çok teşekkür ediyorum.
Çünkü hepimiz inanıyoruz ki çocuklukta duygusal ihmalin önlenmesi de toplumsal cinsiyet kodları ve onların getirdiği yüklerden arınmış toplumların temeli de ‘evdeki eşitlik’ten geçiyor.
Şimdi hedefimiz bu kitabı ve rehberi daha da yaygınlaştırmak. Evde eşitliği inşa edemediğimiz sürece, işte ve sokakta o eşitliği hayata geçirmek çok zor.
Kim bilir ‘Bizim Evde Eşitlik Var’, bir seri olur… Ali topu at, Ayşe annene yardım et yerine, çocuklarla birlikte eşitlikçi başlangıçlar yapmanın vakti gelmedi mi? Ne dersiniz? Az kalsın sormayı unutuyordum, peki sizin evde eşitlik var mı?